1 gün önce
26 Şubat 2009 Perşembe
25 Şubat 2009 Çarşamba
Şampiyonluk nağmeleri..
26 Şubat 2009 Perşembe
FIBA Eurocup Çeyrek Final Rövanş Maçı
Sarayın Sultanları – Chevakata
Saat: 17:30
@ Aydan Siyavuş Spor Salonu
UEFA Kupası 3. Tur Rövanş Maçı
Galatasaray - Bordeaux
Saat: 20:30
@ Eski Açık
21 Şubat 2009 Cumartesi
Kaybolup giden yıllar..
22 Şubat 2009 Pazar
TBBL 17. Hafta
Sarayın Sultanları - Çankaya Üniversitesi
Saat : 15:00
@ Aydan Siyavuş Spor Salonu
TSL 21. Hafta
Galatasaray - KocAelispor
Saat : 19:00
@ Eski Açık
19 Şubat 2009 Perşembe
Bağlanmayacaksın !
.
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin o'nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela SARIya, yada KIRMIZIya
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın.
Ucundan tutarak...
Can YÜCEL
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin o'nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela SARIya, yada KIRMIZIya
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın.
Ucundan tutarak...
Can YÜCEL
14 Şubat 2009 Cumartesi
360 Günün Ardından !
Yukarıdaki resim çoğu kişininde bildiği gibi geçen seneki Konya maçından ve aşağıdaki röportaja kadar üzerinden tam 360 gün geçmesine rağmen Kaptanlık bandı hala olması gereken kişide değil...
13 Şubat Cuma günü Kaptan'ın GSTV'ye yaptığı açıklamalar...
Uğur uzun bir aranın ardından çalışmalara başladın. Gerçekten çok uzun bir dönemdi. Konyaspor maçında sakatlanmıştın. Şuanda nasılsın? Nasıl hissediyorsun kendini? Nasıl bir tedavi süreci geçirdin?
Gerçekten ilk dokuz ayım zor geçti çünkü bir ilerleme kaydedemiyordum. Almanya’da son ameliyatımı olduktan sonra hiçbir problemim kalmadı. Koşulara başladım. Tek problemim kondisyon ve kuvvet. Dizimle ilgili bir problemim kalmadı. 20 gün önceye kadar Almanya’da tedavilerimi devam ettiriyordum. Oradaki tedavilerim bittikten sonra artık güç ve dayanıklılık temelli kondisyon çalışmalarına başlayınca Türkiye’ye döndüm. 3-4 hafta sonra takımla birlikte çalışmalara katılacağım.
Kaç ameliyat geçirdin bu dönem içerisinde?
İlk önce dizime vida taktılar ve dizimde kaynamalar olmayınca telle çevresini sardılar.Telle sardıktan sonra dizimde kaynamalar oldu ve önemli olan da kaynamayı yapmaktı.Kaynadıktan sonra reaksiyon yani vücudum reaksiyon gösterdi bundan dolayı tellerin alınması gerekiyordu.Hiç bir futbolcu o tellerle sahada olamazmış.Teller alındıktan sonra 3 ayda çok önemli bir gelişme oldu ve hiçbir problemim kalmadı.
Senin için çok şanssız bir dönemdi. Genç bir oyuncusun. 1987 doğumlusun. Bu süreç psikolojik olarak da zor geçmiştir. Sana bu dönemde kimler yardımcı oldu. Kulübün yaklaşımı nasıldı?
O sezonu gerçekten çok iyi geçiriyordum. Sezon sonunda Avrupa Şampiyonası vardı. Büyük ihtimalle o kadronun içinde de bulunacaktım. Kısmet böyleymiş. Gerçekten zor günler geçirdik ama ailem, yakınlarım, beni sevenler yanımda olduğu için o günleri de atlattık inşallah. Bu zor günlerde yanımda bulunan herkese çok teşekkür ediyorum. Kulübüme de teşekkür ediyorum çünkü maddi manevi hep yanımızdaydılar. Böyle durumlarda bir futbolcuyu yani beni bir yıl beklediler. İnşallah ben de en kısa zamanda dönüp son 6-7 hafta takımıma destek vermek istiyorum.
Takımı nasıl değerlendiriyorsun? Son transferleri nasıl buluyorusn? Takımı mutlaka izliyorsundur...
Gerçekten bu sene yabancı futbolcularımız çok iyi performans sergiliyorlar. Takımı sırtlıyorlar tabi bunun yanında yerli oyuncularımızın da yaptıkları ortada. Bu sene çok kaliteli ve üst düzey bir takım olduk bana göre. Zaten ligde, son maçlarda şansız beraberliklerimiz oldu ama bunlar önemli değil Avrupa'da da yolumuza devam ediyoruz. Çarşamba günü Bordeux maçı var. İnşallah bu iki maçı da atlatırsak her şey daha güzel olacak.
Sahalara dönmenle ilgili tam bir tarih var mı?
3 veya 4 hafta sonra takımla çalışmalara başlayabileceğim. Takımla idmanlara başladıktan sonra 1-2 hafta da takıma alışma dönemi olacak ve ondan sonra da maç oynayacak seviyeye geleceğimi ümit ediyorum*.
Uğur uzun bir aranın ardından çalışmalara başladın. Gerçekten çok uzun bir dönemdi. Konyaspor maçında sakatlanmıştın. Şuanda nasılsın? Nasıl hissediyorsun kendini? Nasıl bir tedavi süreci geçirdin?
Gerçekten ilk dokuz ayım zor geçti çünkü bir ilerleme kaydedemiyordum. Almanya’da son ameliyatımı olduktan sonra hiçbir problemim kalmadı. Koşulara başladım. Tek problemim kondisyon ve kuvvet. Dizimle ilgili bir problemim kalmadı. 20 gün önceye kadar Almanya’da tedavilerimi devam ettiriyordum. Oradaki tedavilerim bittikten sonra artık güç ve dayanıklılık temelli kondisyon çalışmalarına başlayınca Türkiye’ye döndüm. 3-4 hafta sonra takımla birlikte çalışmalara katılacağım.
Kaç ameliyat geçirdin bu dönem içerisinde?
İlk önce dizime vida taktılar ve dizimde kaynamalar olmayınca telle çevresini sardılar.Telle sardıktan sonra dizimde kaynamalar oldu ve önemli olan da kaynamayı yapmaktı.Kaynadıktan sonra reaksiyon yani vücudum reaksiyon gösterdi bundan dolayı tellerin alınması gerekiyordu.Hiç bir futbolcu o tellerle sahada olamazmış.Teller alındıktan sonra 3 ayda çok önemli bir gelişme oldu ve hiçbir problemim kalmadı.
Senin için çok şanssız bir dönemdi. Genç bir oyuncusun. 1987 doğumlusun. Bu süreç psikolojik olarak da zor geçmiştir. Sana bu dönemde kimler yardımcı oldu. Kulübün yaklaşımı nasıldı?
O sezonu gerçekten çok iyi geçiriyordum. Sezon sonunda Avrupa Şampiyonası vardı. Büyük ihtimalle o kadronun içinde de bulunacaktım. Kısmet böyleymiş. Gerçekten zor günler geçirdik ama ailem, yakınlarım, beni sevenler yanımda olduğu için o günleri de atlattık inşallah. Bu zor günlerde yanımda bulunan herkese çok teşekkür ediyorum. Kulübüme de teşekkür ediyorum çünkü maddi manevi hep yanımızdaydılar. Böyle durumlarda bir futbolcuyu yani beni bir yıl beklediler. İnşallah ben de en kısa zamanda dönüp son 6-7 hafta takımıma destek vermek istiyorum.
Takımı nasıl değerlendiriyorsun? Son transferleri nasıl buluyorusn? Takımı mutlaka izliyorsundur...
Gerçekten bu sene yabancı futbolcularımız çok iyi performans sergiliyorlar. Takımı sırtlıyorlar tabi bunun yanında yerli oyuncularımızın da yaptıkları ortada. Bu sene çok kaliteli ve üst düzey bir takım olduk bana göre. Zaten ligde, son maçlarda şansız beraberliklerimiz oldu ama bunlar önemli değil Avrupa'da da yolumuza devam ediyoruz. Çarşamba günü Bordeux maçı var. İnşallah bu iki maçı da atlatırsak her şey daha güzel olacak.
Sahalara dönmenle ilgili tam bir tarih var mı?
3 veya 4 hafta sonra takımla çalışmalara başlayabileceğim. Takımla idmanlara başladıktan sonra 1-2 hafta da takıma alışma dönemi olacak ve ondan sonra da maç oynayacak seviyeye geleceğimi ümit ediyorum*.
Taraftarı özledin mi?
Zaten en çok özlediğim şey o. Futbol oynamak ve taraftarımız. Hayatımdaki en önemli şeyin futbol olduğunu daha iyi anladım uzak kaldığımda. Bizim hayatımızda sadece futbol varmış. Diğer her şey ikinci plandaymış. Mutluluk futbol bizim için. İnşallah en kısa zamanda futbola döneceğim.
Zaten en çok özlediğim şey o. Futbol oynamak ve taraftarımız. Hayatımdaki en önemli şeyin futbol olduğunu daha iyi anladım uzak kaldığımda. Bizim hayatımızda sadece futbol varmış. Diğer her şey ikinci plandaymış. Mutluluk futbol bizim için. İnşallah en kısa zamanda futbola döneceğim.
*biz de
10 Şubat 2009 Salı
Mekanın Cennet Olsun
Hayatının ilkbaharında bir genç daha sofben zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetti...
Başta ailesi olmak üzere tüm sevenlerine Allah sabır versin.
7 Şubat 2009 Cumartesi
Onursuz 'zafer'ler istemiyoruz !
TBBL 15. Hafta
Galatasaray-Tarsus Belediye8 Şubat 2009 Pazar / Saat: 14:00
@ Aydan Siyavuş Spor Salonu
başlık alıntıdır*
6 Şubat 2009 Cuma
biz* sana mahkum !
.
Turkcell Süper Lig 19. Hafta
Galatasaray - Kayserispor
Galatasaray - Kayserispor
7 Şubat 2009 Cumartesi / Saat: 19:00
@ Eski Açık
@ Eski Açık
4 Şubat 2009 Çarşamba
Şampiyonluk kimin umurunda...
FIBA Eurocup 16’lı Final Rövanş Maçı
Galatasaray - K.V. Imperial AEL
5 Şubat 2009 Perşembe / Saat: 19:30
@ Aydan Siyavuş Spor Salonu
ertesinde bir günlük izin*
Galatasaray - K.V. Imperial AEL
5 Şubat 2009 Perşembe / Saat: 19:30
@ Aydan Siyavuş Spor Salonu
ertesinde bir günlük izin*
1 Şubat 2009 Pazar
Nur İçinde Yat Abi..
1943-1999Kara haber tez duyulur unutsun beni demişsin
Bende kalan resimleri mektupları istemişsin
Üzülme sevgiceyim bir daha çıkmam karşına
Sana son kez yazıyorum hatıralar yeter bana
Unutma ki dünya hali veren Allah alır canı
Ben nasıl unuturum seni can bedenden çıkmayınca
Kurumuş bir çiçek buldum mektupların arasında
Bir tek onu saklıyorum onu da çok görme bana
Aşkların en güzelini yaşamıştık yıllarca
Bütün hüzünlü şarkılar hatırlatır seni bana
Unutma ki dünya hali veren Allah alır canı
Ben nasıl unuturum seni can bedenden çıkmayınca
Kırıldı kanadım kolum ne yerim var ne yurdum
Gurbet ele düştü yolum yuvasız kuşlar misali
Selvi boylum senin için katlanırım bu yazgıya
Böyle yazmışsa yaratan kara toprak yeter bana
Unutma ki dünya hali veren Allah alır canı
Ben nasıl unuturum seni can bedenden çıkmayınca
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
