3 Kasım 2008 Pazartesi

Sabrın Sonu...


İnsanları üzmeden veda edebilme çabalarının vede başarılı olamamanın ardından yaşanan bunalım..
'işte' denilebilecek biriyle karşılaşmanın bünyede yarattığı dengesizlik, o arada tebessüm içeren bikaç gün fakat ertesinde 'birden,istemeden olan' gelişmeler ve 'sabredebilme katsayısını ölçme teknikleri'*nin envai çeşidine maruz kalmak..
Ve en sabredilmesi gerekipte zor olanı da can ciğer kardeşi mekan* olarak çok uzaklara yollamış olmak..
Sensiz ilk maçımızda öylesine belli ettiki yokluğun, ne haykırabildik destek olabilmek adına ne de sevinebildik gol sonralarında, artık 2 sıra ön ve arkalarımızdakilere hasar veremiyoruz be birader..
Bir arada ertesi günde okul olduğunun akla gelmesiyle tüm eğitim camiasına içten sövüşler ve isyanı üst boyutlara ulaştırıp sevmişim* okulunu diyerek dostlarla Kocaeliye dönüş..
Ve sonucunda uyuyarak uzak kalınabileceği düşünülerek;
Son 20 saatin 12+3 saatini uyuyarak, arada ayık(!) hissettiğim 4 saatte yemek, duş vs. ve sürekli tekrarlayan 2-3 şarkı..

fırtınalara* direnmektir yaşamak biraz da...

Hiç yorum yok: