23 Ekim 2008 Perşembe

Hayat : Direnmektir..

sadece topumuz patladı diye üzüldüğümüz, koşarken düşünce ağladığımız, kalpleri değilde camları kırdığımız günlere geri dönmek mümkünmüdür ?

değil dimi hayat ?

hangimizin hataları olmadıki, hangimiz farkına varmadan kalp kırmadıkki, hangimiz üzmedikki kendimiz için değerli olan birini yada her zaman olmamız gereken yerdemiydik ?

peki hatalıysak, kırdıysak, üzdüysek, orada olamadıysak.. açıklamak çokmu zordu ve ardından özür dilemek ne kaybettirirdi birkaç dakikalık zamandan başka ?

iki insanın birbirine * demesi için ne kadar zaman geçmesi gerekirdi ?

ve bir *-liği,luğu,lığı dakikalar kurtarabilecekse buna değmezmiydi ?

gidenin ardından hep el sallamak yerine bi kere de el uzatmayı denesek kolumuz mu yorulurdu ?

belki de kaderdendir diyip geçirtirdik yılllardır, hep hayatın çizdiği rotada gitmeyi tercih ettik yol ayrımlarında.. daha az gidilmiş olanı tercih etmek zormu geldi yoksa korkuyormuyduk bilinmezlikten ?

aslında bu ne bir isyan ne de bir sitem sadece bazı şeylerin farkına varmak belkide 'büyümek' bunun diğer adı..

hiç yüzümüze gülmedinki hayat, ara sıra kahkaha attın oda ' da*** ' geçtiğin için !

* yine bizde saklı...

Hiç yorum yok: